İlk yazımda umut dolu güzel şeyler anlatmak isterdim, ama
Cansel’i düşünürken başka birşeyler yazmak istemedim.
Evet çaresiziz...
Bu sapkın olaylar
kendimizi çaresiz hissettiğimiz için yaşanıyor. Susuyoruz, susmadığımızı
sanıyoruz ama susuyoruz. Küçükken annem tanımadığım kişilerle konuşmamamı
söylerdi. Ama konunun bu kadar basit olmadığı, ya da bir tacizle kalmadığını
gördük. Sözlü tacizi bile hafife alır olduk. Sapkın olayların yaşandığı bir
toplumda kendimizi korumaya çalışıyoruz. Olaylar aynı; kişi, zaman ve mekân
değişiyor sadece…
Böyle günlere uyanır olduk. Günaydın demeye utanıyoruz.
Ne olacak?
Ne yapacağız?
Susuyoruz, sıranın bize gelmesini beklercesine…
Umutla bitirmek isterdim, ama bugün umutsuzum, mutsuzum…